17 Temmuz 2011 Pazar

Parlarsa şaşırmayın: Dimitri Payet



Lille bu sezon gösterdiği performansla 8 puan farkla ligi birinci bitirdi. Oldukça genç sayılabilecek bir kadroyla,  heyecan verici bir performansa imza attılar. Hem iç hem dış daha performansı istatistiklerinde birinci oldular. Üstelik bunları, fair play sıralamasında 3. olarak kalarak başardılar.

Bu yıl da başarısını devam ettirmek isteyen ekip, bu karakterine uygun bir yıldızla güçlendirdi kadrosunu: Florent Dimitri Payet.

Bu yıl St. Etienne’in sürpriz çıkışı kadar konuşulan ikinci fenomen, bu 1987 doğumlu genç yıldız. Sezon başından itibaren istikrarlı olarak gösterdiği performansla parladı, Fransa milli takımındaki yeniden yapılanmaya denk gelen formuyla da kısa sürede kendisini ulusal takımda buldu. Blanc’ın yeniden harmanladığı Fransa Milli Takımı’nın temel parçalarından birisi oldu. Peki nasıl oluyor da, birinci ligde 5. Yılını yaşayan bu genç forvet, 4 yılda 11 gol kaydedebilmişken, bu yıl 13 gol 4 asist istatistiklerine ulaşabildi.


Aslında Payet’nin yetenekleri ve takıma katkılarına futbol kamuoyunun gözlerini dikmesine bu sezon attığı goller sebep oldu ama potansiyeli bir sır değildi. 2010 yılı başlarında genç oyuncunun adı Liverpool ile anılmıştı ve bu Liverpool hayran sitelerini heyecanlandırmıştı solak hücum oyuncusu.

Futbol gündemini takip etmeye çalışan ve bu esmer ve hızlı kanat oyuncusunu ilk kez izleyen hemen herkes aynı soruyu soruyor kendisine: “Bu çocuk daha önce neredeydi ve ben daha önce keşfetmedim?”
Çünkü Payet hızlı: Bir forvetten beklenen her şeyi fazlasıyla yapıyor. Çok ustalık gerektiren en zor dribblingleri, zarif top tekniği ve hızı sayesinde şiir gibi yapıyor. Genelde o kadar teknik oyuncuların sahip olmadığı kadar öldürücü bir şut tekniği ve cesareti var. Hem Fransa’nın en büyük rekabetlerinden birisi olmasına ve çok gergin geçmesine rağmen, Lyon maçında attığı frikik golü, alkışlanacak cinsten. Üstelik aynı maçta iki kez de çizgiden rakip forvetlerin şutlarını çıkarması, “daha ne yapsın “ yorumlarına sebep oldu. Baskı altında da çok iyi işler yapabildiğini gösterdi. Bu başarı tesadüf değil tabi ki, yıllar içerisinde olgunlaşan futbol stili, takımın ideal ve genç yapısını bulmasıyla zirveye doğru yükselişe geçiyor. Bir kanat oyuncusuna göre çok yüksek bir “finishing”i var.

Aslında kendisinin de beklemediği bir form bu. “Sezon öncesi çok iyi hazırlandım, ama açıkçası ben de böyle bir giriş beklemiyordum. Attığım her golden sonra güvenim daha da arttı.” Geçtiğimiz koca bir sezonda 2 gol atabildiğinde ve üstüne üstlük takım arkadaşı Matuidi ile basın önünde kavga edince, takımdan gönderilmesi bekleniyordu. “Fakat benim için 8 milyon Euro istediklerini duyunca anladım ki, takım bana güveniyor” . Lille transferi sonrası ise net olarak kişisel rotasını çiziyor: "Milli takımla beraber gelen uluslararası başarımı sürdürmenin yolu Şampiyonlar Ligi ve ben buna hazırım."

Yeni sezon hazırlıklarında da göz doldurdu genç yıldız. Geçen yılın en heyecan verici ikilisi Eden Hazard ve Moussa Sow ile beraber Şampiyonlar Ligi’nde adından çok söz ettireceğe benziyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder